| I LOVE BEAGLES! Beagle'larla ilgili hikaye, bilgi, haber vb herseyin paylasilabildiği Türkiye'nin ilk ve tek beagle forumu! |
| | Köpeklerde ishal, kulak bakımı, diş bakımı ve kısırlaştırma | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 135 Kayıt tarihi : 19/08/07
| Konu: Köpeklerde ishal, kulak bakımı, diş bakımı ve kısırlaştırma Çarş. Ağus. 22, 2007 1:47 pm | |
| İshal ,Kulak Bakımı, Diş Bakımı, Kısırlaştırma
İshal,
katı olmayan dışkı, colitis ise sıklıkla kanlı, ishal halinde dışkılama olarak tanımlanır. Dışkı içindeki materyeller kalın bağırsaktan çok hızlı geçtiklerinde suyun emilmeye vakti olmaz. Bu ishale neden olur. Ya da köpek yüksek lif içerikli bir dietteyse sindirilemeyen lif emilmesini engelleyerek suyu tutar ve aynı şeye neden olur. Çeşitli ishal tipleri ve nedenleri vardır. En yaygın neden, köpeğiniz yememesi gereken bir şey yediğinde gerçekleşen "besinel bozulmaldır." Besinsel bozulma örnekleri ölü hayvan, diğer hayvanların dışkıları, çöp, sabun, kağıt ve bozuk yemek yenmesidir.
Aşağıdaki liste ishalin diğer nedenleridir.
Farkı göstermek için her grubu ayrı ayrı açıklayacağız. Her ishal aynı değildir. Her neden farklı ishallere neden olur.
Viral İshal: En yaygın viral intestinal enfeksiyonlar (enteritis) canine parvovirus ve coronavirus'dür. Bunlar köpekler arasında sulu ve kanlı ishale neden olarak bağırsaklarda şiddetli enflamasyona yol açan bulaşıcı viral hastalıklardır. Her zaman ateş ve kusma ile birlikte görülürler. Yavru köpekler destekleyici bakım yapılmazsa kolaylıkla su kaybına uğrar. Beş ayın altındaki yavrularda ölüm oranı yüksektir.
Bakteriyal İshal: Yememesi gereken şeyleri yiyen yavru köpeklerde bağırsaklarda bakteriyal enfeksiyonlar (enteritis) oldukça yaygındır. Pek çok insan bunları besin zehirlenmesi olarak sınıflar. Salmonella en yaygınlarıdır. Kötü yiyecekler, çiğ tavuk eti ve hayvan dışkılarında bulunur. Bu enfeksiyonlar kusma, ateş, şiddetli karın ağrısı ve koyu renkli kanlı dışkı ile birlikte görünür. Antibiyotik ve destekleyici bakım şarttır. Bu enfeksiyonlar virallar kadar bulaşıcı değildir. İnsanlar da Salmonella kapabileceği için insan yiyeceklerinin kontemine olmamasına büyük dikkat edilmelidir.
Protozoal İshal: En yaygın iki protozoal ishal Giardiasis ve Coccidiois'tir.Bu küçük organizmalar enflamasyon ve mukus sekresyonuna neden oldukları ince ve kalın bağırsaklarda çoğalır. Yavru köpeklerde genellikle haftalar hatta aylar boyunca yumuşak, mukuslu ya da kanlı ishal gözlemlenir. Giardiasis dışardaki su kaynaklarında sık rastlanır. Vahşi hayvan ve su kuşlarının dışkıları da ayrıca protozoanın enfekte edebilen safhasını taşır. Pek çok köpek enfekte kuş ve vahşi hayvan dışkısı yiyerek hastalığı kapar. Coccidiosis pek çok köpeğin birlikte bakıldığı köpek çiftliklerinde gözlenir. Enfekte dışkıyla geçer. Protozoal enfeksiyonlarının tedavisi anti-protozoal ilaçlarla yapılır. Engellemek için köpeğin dış su kaynaklarından su içmemesi ve vahşi hayvan dışkılarından uzak durması gerekir.
Parazitik İshal: Yavru köpeklerdeki ishalin belki de en büyük nedeni iç parazitlerdir. Araştırmaların doğan yavruların % 80'inin solucan denen parazitlerle birlikte doğduğunu ortaya koymuştur. Birbirinden farklı bir kaç bağırsak solucanı varıdr. Çoğu solucan sulu, koyu renkli ve pis kokulu dışkılamaya neden olur. İlerleyen safhalarda kan da gelir. Pek çok diğer belirti veteriner hekimin bağırsak solucanı tanısı koymasına yardımcı olur. Her solucan için ayrı ayrı ilaç mevcuttur. Bundan dolayı, doğru tanı ve tedavi büyük önem taşır.
Otoimmun İshal: Otoimmun ve allerjik hastalıklar köpeklerde şiddetli ishale neden olabilir. En sık tanısı konan iki hastalık besin allerjileri ve lymphcytic-plasmacytic enteritis'dir. Besin allerjisi köpek allerjik olduğu bir besin maddesini yediğinde gerçekleşir. Lymhocytic-plasmacytic enteritis ise sindirimin bozulduğu ve enflamasyonun başladığı bir durumdur. İki bozukluk da sindirimde azalmaya; yağlı açık renkli ishale, kilo kaybına ve aşırı gaza neden olur. Bazı Lymhocytic-plasmacytic enteritislerin besin allerjisinden kaynaklandığına dair kanıtlar olduğundan iki hastalık çakışabilir.
En fazla etkilenen iki ırk Alman Çoban Köpeği ve Basenji'dir. Hastalanan yavrular dört veya beş aylıkken fark edilir derecede zayıftır. İyi yemelerine rağmen kilo alamazlar. Dışkıları yağlı, yumuşak ve sarıdır.Test edildiğinde bu köpeklerin çoğunun soya, mısır ya da diğer besin gruplarına da allerjileri vardır. Bazılarının enzim katkısı gerektiren pankreatik enzim eksiklikleri vardır.
Tanı bağırsağın iç duvarından yapılan biopsiyle mümkündür. Bu vakaların tedavisi köpeğin allerjik olduğu besin maddesinden kesilmesi, pankreatik enzim takviyesi yapılması ve enflamasyonu engellemek için kortizon tedavisi yapılmasıdır. Allerjik köpekler için kuzu ve pirinç dietleri mükkemmel sonuç vermektedir. Hastalık genellikle iyileşmesine rağmen bu köpekler asla ideal kilolarına ulaşamaz.
Besinsel bozukluklar: Bu köpeğin yememesi gereken bir şeyi yemesi demektir. Köpekler ot, yaprak, toprak, halı, paspas, kendi ve diğer hayvanların dışkıları ve çocuk oyuncakları gibi şeyler yiyebilirler.Tüm bu şeyler bağırsaklardan geçerken şiddetli ishale neden olabilir. Bağırsaktan geçtikten sonra genellikle ishal kendiliğinden düzelir. Köpek sahipleri bu materyelleri genellikle dışkıda gördüklerini söylemektedir. Materyal dışarı çıktığı sürece pek tedavi gerektirmez.
İshalın tanısı bazen oldukça karmaşık bir işlemdir. Testler genellikle belirli nedenleri elemek için yapılır. İshal sadece bir ya da iki kez olmuşsa çoğu veteriner hekim tanısal bir test yapma zahmetine girmeyecektir.
Nedeni ne olursa olsun ince ve kalın bağırsaklardan dışkı geçişini yavaşlatmaya yardım edecek bazı evrensel tedaviler mevcuttur. Eğer köpeğiniz aşağıdaki tabloda bahsedilen ishallerden birine yakalandıysa veteriner hekiminizin talimatlarını izleyin. Sıradan bir ishal şu şekilde tedavi edilebilir:
· Günde üç ya da dört defa küçük öğünler halinde hafif yiyeceklerle (tavuk ve pirinç ya da haşlanmış et ve pirinç) besleyerek
· Peynir , ekmek, sade yoğurt, patates ya da şehriye gibi diğer türden hafif şeyler vererek
· Loperamide ve sakinleştirici bizmut sıvısı gibi anti-ishal yapıcı ilaçlar vererek
· Sindirime yardımcı olan bakteriyel çoğalmayı sağlayacak intestinal antibiyotikler kullanarak
· Sindirime yardımcı olan Acidophilus bakterisini (aktif kültür yoğurdunda bulunur) kullanarak
Yaygın İshal Neden ve Tipleri
Neden Olan Ajanlar
İshalin Görünüşü
Viral
Canine Coronavirus
Canine Parvovirus
Canine Distemper Virus
sulu ve kanlı dışkı
sulu ve kanlı dışkı
sulu ve kanlı dışkı
Bakteriyal
Salmonella
Campylobacter
Shigellosis
kanlı, koyu renk dışkı
kanlı, koyu renk dışkı
kanlı, koyu renk dışkı
Protozoal
Giardiasis
Coccidiosis
mukuslu sulu dışkı
mukuslu kanlı dışkı
Parazitik
Yuvarlak solucan
Kancalı solucan
Kamçılı solucan
pis kokulu gevşek dışkı
pis kokulu gevşek dışkı
sulu ve kanlı dışkı
Otoimmun
Şeritler
Lymhocytic-plasmacytic enteritis
Besin allerjisi enteritisi
hafif yumuşak dışkı, rektal kaşıntı
gevşek, yağlı sarı dışkılı enteritis
gevşek, yağlı ve sarı dışkı | |
| | | Admin Admin
Mesaj Sayısı : 135 Kayıt tarihi : 19/08/07
| Konu: devamı.. Çarş. Ağus. 22, 2007 1:47 pm | |
| Kulak Bakımı
Çoğu köpek yaşamlarının çeşitli dönemlerinde otitis externa (kulak kanalı enflamasyonu) 'dan şikayetçi olur ve % 10'nda bu hastalık tekrarlar. Nedenleri çeşitlidir. Bazıları tespit edilirken bazıları edilmeyebilir.
Dış kulak içinde mumsu bir tabaka oluşarak kulak kanalına giren toz ve diğer konteminantları tutar ve dışarı atılmalarını engeller. Kulak kanalının daralması ya da kulak kanalı içindeki deri yüzeyini etkileyen konteminasyonu ya da enflamatuvar durumu uzaklaştıracak taşıyıcı sistemdeki bozuklukların hepsi kulak kanalı içinde enflamasyon ve enfeksiyon oluşumuna neden olabilir.
Poodle gibi kulak içlerinde fazla tüy olan ırklarda materyallerin içerde kalma ihtimali daha yüksektir. Spaneillerdeki gibi düşük kulaklar enfeksiyon oluşumuna neden olacak nemli ve sıcak ortam oluşturmaya daha uygundurlar. Bu köpeklerde sürekli kulak rahatsızlıkları gelişebilir.
Akut Enfeksiyonlar
Kulak kanalı hastalıklarına özellikle yatkın olmayan köpeklerde ise bazen akut kulak enfeksiyonları nüksedebilir.
Yüzme sonrası gibi bakteriyal kulak enfeksiyonları kulakta konteminasyona yol açar. Uzun süre anti-bakteriyel tedavi gören ya da bağışıklık sistemi baskılanmış olan köpeklerde mantar enfeksiyonları görülebilir. Uyuz miteları ve özellikle de otodectes cyanotis (kulak miteları)ndan kaynaklanan parazitik enfeksiyonlar yavru köpeklerde oldukça yaygındır.
Yaz aylarında bitki tohumları uçuşmaya başladığında kulağa yabancı bir cisim kaçma vakarında artış görülür. Yabancı cisimler genellikle enfeksiyona neden olursa da çoğunlukla kulak kanalını tıkar ve çıkarılmaları gerekir.
Belirtiler
Kulak problemlerinin belirtileri şiddetli kaşıntı, pembeleşme ve kulak çevresinde ateş gibi enflamasyon belirtileri ile kulak akıntısıdır. Kulak miteları durumunda akıntı genellikle koyu kahverengi ve ağırdır.
Bazı köpekler kulak ağrısından boyun tutulmasına benzer bir durum yaşarlar ve bu durum yemek yemelerini engeller. Kulak zarının patladığı ve orta kulak enfeksiyonunun gerçekleştiği şiddetli vakalarda denge kaybı bile olabilir.
Aşırı baş sallama, kulak kepçelerindeki kılcal damarların patlayıp şişmesine neden olduğu sekonder aural heamatoma'ya neden olabilir. Bu çoğunlukla drenaj ve altta yatan kulak enfeksiyonunu tedavi etmek için anti-enflamatuvar tedavi gerektirir. Bazen de cerrahi müdahale gerekebilir.
Çabuk veteriner hekim tanısı tedavi için şarttır. Tavsiye edilemeyen ilaçların kullanılması hastalığı uzatabilir.
Veteriner hekiminiz otoskop kullanarak kulak kanalından aşağa bakıp problemi belirleyebilir. Bakteryal ya da mantar enfeksiyon veya kulak mite'ı belirtisi görülebilir. Gerektiğinde kazıntı alınarak problemin tanısı kolaylaşabilir.
Tedavi
Tedavi genellikle kulak kanallarının hypo-allerjenik temizleyicilerle temizlendikten sonra kulak damlası kullanılmasıyla yapılır. Uygun tedavi hastalığın mantar, parazit ya da bakteri tarafından gerçekleşip gerçekleşmediğine bağlıdır. Çoğu vakada anti-enflamatuvar ajanlar içeren kulak damlaları ağrıyı hafifletirken aşırı akıntı oluşumunu da durdurur. Şiddetli vakalarda antibiyotik ya da anti-enflamatuvar tablet ya da enjeksiyonlar gerekebilir.
Kulak enfeksiyonları genellikle en az üç haftalık uzun bir tedavi gerektirir. Köpek daha iyi hissetmeye başladıktan bir kaç gün sonra tedavi kesilirse hastalık tekrarlayacaktır. Otodectes mitelarının sadece erişkinleri laçla öldürüldüğünden yumurtadan çıkanları da öldürmek için tedavi en az üç hafta sürdürülmelidir.
Köpeği kulak hastalıklarına yatkın kılan altta yatan nedenler de bu arada ortadan akldırılmalıdır. Dar kulak kanalına ya da düşük kulaklara sahip köpeklerin kulakları iki haftada bişr temizlenmelidir.
Bazı vakalarda kanalın dış duvarının alınması sekresyona bağlı tıkanmaları engellemek ve hava geçişini sağlamak için tek yoldur.
Kulak problemlerini tetikleyen allerjik köpeklerin allerjik reaksiyonlarının kontrolü önemlidir. Bu mümkün değilse, uzun dönem anti-enflamatuvar ya da antihistamin tedavisi gerekli olabilir.
Kulakların temiz tutulması bu hastalıkların gelişimini büyük ölçüde engelleyebilir. Problemle karşılaşıldığında veteriner hekiminizin tavsiyelerine uymak çok önemlidir.
Kısırlaştırma Faydalıdır.
Kısırlaştırma için en ideal zaman yavru altı aylığı geçtikten hemen sonradır. Bu yaşın seçilmesinin nedenleri aşağıda verilmiştir:
Dişi için: Çoğu dişi altıncı ayından önce regl olmayacağından ilk kanmasını geçirdikten sonra kısırlaştırılması yerinde olacaktır.
Faydaları
· Regl dönemlerinde kanlı lekelere son
· Çiftleşme ve istenmeyen yavruların doğma şansı ortadan kalkar
· Çiftleşme dönemlerindeki davranış değişiklikleri (huzursuzluk, saldırganlık, gezinme istekleri ve sızlanma) önlenmiş olur.
· Estörejen hormunun yokluğu meme kanseri oluşumunu engeller. İkinci regl döneminden önce kısırlaştırılan köpeklerin ileriki yaşlarda meme kanseri olma olasılığı % 95 azalmaktadır.
· İdrar yolu ya da rahim kanseri riskinden kurtulma
· İstenmeyen yavruların doğumunun engellenmesinde önemli bir faydanız dokunacaktır. Her yıl binlerce köpek bakacak kimseleri olmadığından uyutulmaktadır.
Dezavantajları
· Mama tüketimine dikkat edilmediğinde kilo alımı söz konusu olabilir.
· Kısırlaştırılmış bir dişiyi üretemez ya da show'lara çıkaramazsınız.
· Bazı köpeklerde aktivite azalması olabilir.
· Bazı ırklar anezteziye duyarlı olduğunan köpeğinizin kulübüne ve veteriner hekiminize bu konuda danışmayı unutmayın.
Erkekler için: Bir yaşına geldiklerinde erkeklerin kısırlaştırılma kararı verilebilir. Altıncı ayında çoğu erkeğin fiziksel özellikleri gelişmiş olduğundan kısırlaştırma büyümelerini engellemeyecektir.
Faydaları
· Testisler alındığından testesteron hormonu üretilmez olur ve erkek köpeğin davranışları daha kontrol edilebilir bir hal alır. Bölgesini işaretlemez, diğer erkeklere saldırganlığı azalır, dominantlığı azaldığından itaati artar, eş aramak için gezinme gereksinimi duymaz ve insan ve diğer objelerle seksüel hareket içinde bulunmayı keserek kimseyi utandırmaz.
· Testis kanseri engellenir.
· Tüm prostat hastalıkları engellenir.
· Çoğu insan ksıırlaştırılmış erkek köpeği daha uygun bir ev köpeği bulur.
· İstenmeyen yavruların doğumuna engel olmada faydalı olursunuz.
Dezavantajları
· Mama tüketimine dikkat edilmediğinde kilo alımı söz konusu olabilir.
· Kısırlaştırılmış bir erkeği üretemez ya da show'lara çıkaramazsınız.
· Bazı köpeklerde aktivite azalması olabilir. Bu yavru koruma, iş ya da yarışmalar için eğitilecekse bir problem olabilir.
· Bazı ırklar anezteziye duyarlı olduğunan köpeğinizişn kulübüne ve veteriner hekiminize bu konuda danışmayı unutmayın.
Diş Bakımı
Pek çok kişi diş hastalıklarını sadece yemede güçlük, dişle alakalı problemler ya da kötü ağız kokusu olarak değerlendirir. Diş bakımına önleyici kısmından bakmazlar. Aslında bizim gibi köpekler de diş çürükleri ve tartar oluşumundan şikayetçi olabilir ve tıpkı bizim gibi düzenli bakım olmazsa klinik diş hastalıkları kaçınılmazdır.
Düzenli diş bakımı ile köpeğinizde haftalar ya da aylar süren diş ağrısının, anestezi ve cerrahi müdahale riski ile ödemeniz gereken yüklü faturanın önüne geçebilirsiniz.
Yine de her köpek yaşamlarının belli bir döneminde diş bakımına gerek duyabilir.
Yavru Dişleri
Diş bakımı yavruyken başlar. Yavru köpeklerin hırlamadan ve parmaklarınızı çiğnemeye çalışmadan diş ve dişetlerini kontrol etmenize alıştırılması gerekmektedir. En baştan itibaren işi sıkı tutarsanız yavru bu kontrollere alışacaktır. Ayrıca köpeğiniz erişkin olduğunda veteriner hekiminiz parmaklarını kaybetmeden dişlerini muayene edebilme fırsatı bulur.
Çoğu yavru 4-5 haftalıkken süt dişlerini çıkarmaya başlar. Bu da yavru size geldiğinde ilk geçici dişlerine sahip olacağı anlamına gelir.
Yavruyu gördüğünüz ilk anda çenelerinin doğru kapanıp kapanmadığını kontrol edin. Alttan (undershut) ya da üstten (overshut) kapanması erişkin olduğunda bu probleme eğilimli olduğu anlamına gelebilir.
Yavrunun erişkin dişleri 4-6 aylıkken çıkmaya başlar. Süt dişlerinin bu sırada dökülmemesi erişkinlerin dişlerin çıkışında problem yaratabilir. Bu nedenle operasyon gerekebilir. Bu durum özellikle köpek dişlerde sık rastlanabilir.
Köpek 9-12 aylık olduğunda hala süt dişlerini dökmediyse bu dişlerin çekilmesi gerekir. Bazı durumlarda bu operasyon kısırlaştırmayla beraber yapılabilir.
Köpeğiniz diş döker ve çıkarırken ona kemirecek oyuncaklar vermeyi ihmal etmemelisiniz. Ona sert plastikten parçalanıp yutulmayacak ya da diş etlerine zarar vermeyecek oyuncaklar sağlayın.
Yavru köpeklerin neyin kendilerinin ve kemirilebilir ve neyin kemirilemez ve sizin olduğu konusunda kesin kurallara gereksinimleri vardır. Fikrini değiştirdiğinde toksik olmayan; fakat "Acı Elma Spreyi" gibi tadı kötü ürünlerle kemirmek istediği eşyaları caydırıcı kılabilirsiniz.
Dişlerin Kontrol Edilmesi
Köpeğinizin ömrü boyunca haftalık kontrollerde köpeğinizin gözlerine, kulaklarına baktığınız gibi dişlerine de bakmalısınız. Önce dudaklarını kaldırarak diş etlerine bakın. Daha sonra bir elinizle alt çeneden diğeriyle üst çeneden tutarak ağzı açın. Başı hafif geri çekmek dişlerin iç yüzeylerini de gömenizi kolaylaştıracaktır. Böylece dili de net bir şekilde görme imkanınız olacaktır.
Köpeğinizin diş etinin rengine bakmanız kan dolaşımı hakkında size bilgi verecektir. Sağlıklı bir pembe renginde olmalıdır. Soluk renkte ya da mavimsiyse veteriner hekiminizden randevu alma zamanınız gelmiş demektir. Diş etlerine bakarken görünürde her hangi bir şişlik olup olmadığına da dikkat edebilirsiniz. Bazı köpeklerin diş etlerinde yaşlandıkça tümör oluşabilir. Erken teşhis tedaviyi kolaylaştıracaktır. Kist ve tümörler diş etlerinde olduğu gibi dil altında da olabilir.
Diş etlerini incelerken diş köklerinin rengine de bakın. Pembemsi veya kırmızı ise bakteriyal diş eti hastalığı belirtisidir. Bu hastalık kan dolaşımıyla diğer organları da etkileyebilir.
Köpeğinizin diş etlerine bakmışken onun dişlerini de kontrol edin. Bizimkiler gibi beyaz olmalıdırlar( bazı köpeklerin yavruyken belirli antibiyotik tedavisi nedeniyle dişlerinde renklenme görülebilir).
Tartar ya da kalkülüs (salya ve plakdan oluşan kabuk benzeri oluşumlar) diş köklerinden başlayarak kahverengimsi bir renklenmeye neden olur.
Düzenli fırçalama tartar ve plak oluşumunu engellese de parlatma gerekebilir. Diş hastalıkları ve diş kökü enfeksiyonlarına yol açabilirler.
Dişeri kontrol ederken kavga ya da sert cisimler çiğnendiği için kırılan ya da çatlayan dişleri de fark edebilirsiniz. Hasarlı diş bir probleme yol açmaya bilmesine rağmen bazı durumlarda kökdeki enfeksiyon nedeniyle kök kanalının dolsuurlması gerekebilir.
Köpeğinizin dişinde her hangi bir operasyon yapılacaksa genel anestezi yapılması gereklidir. Köpekler veteriner masasında sakince ağızları açık beklemeyi anlamayacaktır.
Genel anestezi her zaman bazı riskler taşıyabilir, özellikle de yaşlı köpeklerde. Ancak, modern anestezilerle yaşlı köpekleri daha güvenle operasyona alabiliyoruz.
Bireysel olarak anestezinin potansiyel tehlikesi, kalbin kontrolü, karaciğer, böbrek ve diğer organların iyi çalışıp çalışmadıklarını anlamak için ön anestezik kan testi yapılarak değerlendirilebilir.
Dişlerde tartar oluşumu varsa dental forsep ile alınabilir; fakat insanlarda da kullanılan dental descaler (?) daha uygundur. Bu işlemlerden sonra tartar oluşumu yine ve hızla olacağından cilalama yapılmasında fayda vardır.
Diş etleri çekilmeye başladıysa dişlerin temizlenmesi ve antibiyotik tedavisi tüm gerekli olandır. Ancak, bazı durumlarda diş kökleri de dişler gibi enfekte olabilir.
Diş çekildikten sonra boşluk temizlenip çevresi dikilmesi gerekebilir.
Diş tedavsisinden sonra antibiyotik uygulama gerekebilir. Çoğu bakteri ağızdan girdiği için bu önemlidir.
Çoğu köpek diş hastalıklarından şikayet etmese de edenler vardır. Düzenli kontroller olası bir problemin fark edilip tedavsisini hızlandıracaktır.
Köpeğin yedikleri de çok önemlidir. Yumuşak şeyler yiyen köpeklerde diş hastalıklarının oluşma riski daha yüksektir. Bu nedenle tüm köpeklerin sert şeyler çiğneme isteklerinin karşılanması önemlidir.
Köpeklere parçalara ayrılıp sindirim sisteminde tıkanma ve kanamalara neden olacağından , ayrıca diş eti kanamalarına hatta diş kırılmalarına neden olabileceğinden kemik verilmesindense özel kemirme kemiklerinin tercih edilmesi daha doğrudur.
Dişlerin Temizlenmesi
· Köpek diş macunu ve çocuk ya da köpek diş fırçası kullanın
· Köpeğin dişlerinin fırçalanmasına alışması için ona zaman tanıyın
· Dairesel hareketlerle diş etlerinden dişin ucuna doğra yavaş yavaş fırçalayın
· Haftada iki defa tekrarlayın | |
| | | | Köpeklerde ishal, kulak bakımı, diş bakımı ve kısırlaştırma | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|